Uygarlık var olduğundan beri insanların yaşamlarını süslemiş olan gül kültürümüzdeki en özel çiçeklerden biridir. Sadece süs ve ya estetik amaçlı değil dini, sosyal sağlık alanında da en gözde bitkilerin başında gelir. Ahmet Hamdi TANPINAR “Bir ana sığmış sonsuzluk rüyası…” demiş gül için. Bizim için gül aşkın, sonsuzluğun simgesidir. Duygu ve düşüncelerimiz ifade etmek için güllerden yardım alırız.

Hayatımızda ve kültürümüzde bu kadar fazla yer kaplayan bir ürünün faydaları da saymakla bitmez. Tıp, gıda, kozmetik alanlarında gülden oldukça faydalanılmıştır. Gülün iltihaplara iyi  geldiği bilinmektedir. Özellikle su ile gargara yapıldığında ağızdaki zararlı bakterileri öldürür ve bademcik/boğaz iltihaplarına iyi gelir. Yara tedavilerinde etkili sonuçlar gösterir. Gül çayı vücudu toksinlerden arındırır, rahatlatır, terlemeyi azaltır ve strese iyi gelir. Gül reçeli lezzetinin yanı sıra sindirimi kolaylaştırır, mide rahatsızlıklarına iyi gelir, bağırsakları rahatlatır.

Gülün kozmetik sektöründe kullanımı çok yaygındır. Gül yağı Osmanlı döneminde tedavi amaçlı kullanılmıştır. Baş ağrılarınız olduğunda gül yağıyla masaj yaparak ağrılarınızı hafifletebilirsiniz. Aynı zamanda yorgunluğu giderir ve vücudu rahatlatır. Gül suyu cilde sürüldüğünde cildi nemlendirir ve tazeler. Cildi kırışıklıklardan koruyarak cilde canlılık verir. Cilt lekelerinin tedavisinde gülden faydalanılmaktadır. Gül suyu vazelin ile beraber kullanıldığında cilt çatlaklarını giderir. Çok stresli durumlardan sonra duşta  gül sabunu kullanarak rahatlayabilirsiniz. Gül sabunu ayrıca akneli, siyah noktalı  ciltler içinde önerilen bir üründür.

ÖNERİLEN ÜRÜNLER: